Ne zaman canım siir yazmak istese,
tuzlu bir seyler hissediyorum kahvemde.
Ya da tam tersi oluyor bazen.
Yagmurun durmasını bekliyorum.
Önümdeki manzarada acının gecmesini.
Unutturabilecek bir seyler adına.
Ama ne icin bekliyorum?
Belki bir zaman makinesi,
ya da hızlı bir gün;
yavas anılardan ibaret.
Bekleyissiz, korkusuz
degisimsiz ve donusumsuz.
Kapıların kapalı oldugu,
her kapı deliginin karartılmıs,
ve her gozenegin yıpranmıs oldugu.
"Yarın" bizi uyandırabilecek mi düslerimizden.
Sarhos bir bebek misali.
Kaybetmeye hazır bir zafer gibi.
Hersey aynı kalırsa.
Biz nasıl uyanacagız düslerimizden.
Gozyasımı hissederken kahvemde,
kapıları acıp bekleyerek mi?
ilhamsızca.
Aynı yarını...
29 Nisan 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder