Blog Listem

Bu Blogda Ara

Sayfalar

11 Şubat 2014 Salı

Düş ve Gerçek

Bu bir düş,
bu bir gerçek.
Bu bir masal,
bu bir gerçek.
Gerçek olamayacak kadar uzak,
yakın olamayacak kadar sahte.

Kayboluyoruz düşlerde. 
Uyanmak istemezmişçesine.
Kandırıyoruz birbirimizi böylece.
Zamanın üzerindeki
örtüyü kaldırmaya çalışıyorum.
Gerçekliğe bir adım kalıyor.
Düşsellikten ibaretliği hatırlatılıyor.
Gözlerimi kapatıyorum.
Yıkıntılar, bencillikler, kötülükler, çaresizlikler
ve de bunların ölümsüzlüğü.
Yenilgilerin gölgesi dışarı süzülüyor karanlıkta.
Umut kelimesini tutyorum içimde.

Everest'i düşünüyorum, Sahra Çölü'nü. 
Saatler işlevselliklerinden vazgeçiyor.
Durağanlık ve donuklukluk kalıyor geriye,
karşımda beliren koca bir boşlukla. 
Beyaz ve kahverengi...
Dönüşümlerine şahit oluyorum.
Sonsuz uzayın derinliklerinde hissedileni,
iki renkte görmeye çalışıyorum.
Hiçliğe doğru gidecek küçük bir nokta gibi oysa bu.
Gerçeklik adı altına saklanmış düş ötesinde bir nokta.

Daha çok kandırılmak istiyorum düşlerimde.
Oranın Sahra Çölü olmadığına inanmak.
Everest'in beyazlarla kaplı olmadığına da.
Sonsuzluğu size veriyorum.
Kendi gerçekliğimi bulma adına.