Blog Listem

Bu Blogda Ara

Sayfalar

20 Şubat 2010 Cumartesi

Gün Işığı

Yalnızca uyurken yaşanılırmış
Anlam yolculuğuna çıktığında insan.
Sonu nereye gidilir bilinmez.
Gökkuşağı kirletilene dek sürer bu yaşam,
daha çok kirletmek adına.
Saklandıkça daha çok görünürdesin.
Gözleri tetiktedir, gök boşluğundaki dünyanın.
Oysa ne güneştir düşmanın, ne de ışık.
Gün ışığınadır silahın.
Elleri ensededir gün ışığının hırçınlığı.
Ne kırılganlık, ne naiflik.
Her ikisi dişi bir domuz gibi.
Yapışır yakasına insanın hileli.
Soğuktur dışarısı, uçarıdır, kalabalıktır.
Doğma bebek dersin, büyüme ve ölme.
Çünkü ölüm topraktan ibaret değildir,
hayal kırıklıkları da birer ölümdür,
kimine göre her doğan gün de böyle.
Biliyorsun ki sen inatla;
Sadece insanlar acıtır, yaşam değil.
Sadece gerçekler acıtır, doğrular değil.
Seni sadece senin mutlu ettiğini,
Seni sadece senin güldürdüğünü,
Seni sadece senin üzdüğünü,
Seni sadece senin ağlattığını sanırsın.
Sadece bulutlar acıtır, gökyüzü değil.
Sadece gökkuşağı acıtır, gün ışığı değil.

Hiç yorum yok: