Blog Listem

Bu Blogda Ara

Sayfalar

1 Ekim 2008 Çarşamba

hayat işte; ben böyleyim

"Hayat işte" kabullenmeleri

Üzerine çok şey yazılan, karalanan ama silmeye elverilmeyen hayatın tuhaflıklarıyla karşılaştığımızda gülümsemeyi becerebiliyorum. Birilerinin acı, birşeylerin yara olduğunu öğrensekte durmadan kılıf uydurmaya çalıştığımız şu absürd, bi o kadar da anlamsız gelen yaşamda merak uyandırıcı olan durumların aslında ne kadar düzensiz ya da yamalı olduğunu görüyorum; tepkilerim de sıradan. Bir yol var evet; çok gidilesi, çok konuşulası. Kıskançlık kötülük, kirlilik, bencillik, yalancılık dahi kol gezse "hayat işte" diyebilirseniz ya da bu anlamı "kader işte" ye yükleyebilirseniz, ister yorsun, ister zor olsun hayat. Yalnızlığın anlaşıldığı anlarda küçük mutluluklar hayatın "işte"liğinde yoldaşımızsa, en büyük farkındalığımızın bu olmasına özen göstermektir, geri kalan şey. Zaman-mekan-kişi göreceliliği olsa da izleyebildiğimizde dışardan birşeyleri çökmez üstümüze hayatın kabullendirdikleri.

"Ben böyleyim" kabullenmeleri

Küçük bir iğneyi elimize batırdığımda acıyı duyumsuyorum, o his bir müddet sonra kendini yitirsede ikinci denemede daha az bir duygu sarıyor beni. Kendi huzurumu ve huzursuzluğumu kendime ayırma lüksü ve bunu benim seçmiş olma jestim "böyle" kelimesini karşılıyor. Uyandığımda rüya gördüğümü söylüyor, ertesi gün de rüya göremediğim için kızıyorsam kendime, açıklayabiliyorum bu bikaç kelimenin açılımını. İstediğimi yaparken, asi olarak nitelendiriliyorsa, asiliğin sınırını nicelendirirken yapıyorum aslında istediğimi. Ben böyleyim! Taksitle almadıysam benliğimi, faizini de kimseye ödetmem. Ben kendimi bilmezken, başkalarının beni olduğum gibi kabulu bıraktım, zamanını ayırıp beni bilmesi mantık tutarsızlığı. Uzunum-kısayım, sarışınım-esmerim, güzelim-çirkinim, zenginim-fakirim, ölüyüm-diriyim, deistim-dinsizim, siyahım-beyazım, zekiyim-aptalım; öyle ya da böyleyim. Ben'i kabullendiğimde; olanın içinde görünen, "hep"lerin içinde "hiç"im.

Hiç yorum yok: